İnsanlık adına utanç verici ve ahlaki çökmüşlüğün belki de en önemli göstergesi olan bir olay yaşandı 2. Dünya Savaşı sıralarında.
Bu kadınların bir kısmının savaş öncesi dönemde “hayat kadını” olduğu, bir kısmının para karşılığı bu kadınlar arasına katıldığı biliniyor.
“Comfort Women” kavramını trajik hale getiren ise, bu kadınların çok büyük bir kısmının işgal edilen topraklardaki sivil halkın içinden silah zoruyla kaçırılıp tecavüze uğrayan kadınlardan oluşmasıdır.
O dönemde yaşayan ve seks kölesi olarak Japonlar tarafından kaçırılan bir kadın, yaşadıklarını şöyle dile getirmiş:
‘’Tanımadığım bir kadın, askerler tarafından bir odaya alınmak istendi fakat kadın şiddetle karşı çıktı. Daha sonra kadını herkesin önünde dövmeye başladılar ve zorla odaya aldılar. Birkaç dakika sonra kadının kafasını kılıçla bedeninden ayırdılar ve vücudunu parçalara ayırıp, önümüze attılar.’’
Hayatta kalmayı başarabilmiş kadınlar yıllar sonra anılarını paylaştıklarında insanlığın utanç listesine eklenecek binlerce kaçırılma, tecavüz, cinayet ve işkence hikâyesi ortaya çıkmıştır.
Güney Kore üzerindeki Japonya egemenliği,1945 yılında son buldu fakat o yıla kadarki yaşananların etkisi senelerce sürdü.
Bu psikolojik ezilmişliğin temelinde de yatan en önemli ve belki de en rahatsız edici konu ise, uygulanan cinsel istismarlar ve binlerce insanın tecavüze uğramasıydı.
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapın.